mervetufan
Yeni Üye
- Katılım
- 19 Eyl 2024
- Mesajlar
- 20
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 1
Eskiden ahşap boyama çok yaygındı özellikle 90'lar sonları 2000'lerin başında çok yaygındı.. Hala benim için iyi bir stres kaynağıdır.. Şimdi bu sanatın özelliklerine bir göz gezdirelim.
Ağaçtan hazırlanan eşyalar üzerinde yapılan boya, cila, vernik işlemlerinin tümüne ahşap boyama (üst yüzey işlemleri) adı verilir. Ahşap boyama eşyaların güzelleştirilmesi ve dış etkilerden korunması amacı ile yapılmaktadır.
Ahşap eşyaların güzelleştirilmesi ve dış etkilerden korunması amacı ile yapılan boyama, özellikle de vernikleme M.Ö. 200 Yılında Çin Han devrinde bulunmuştur. O zamana ait çalışmalar, üst yüzey işlemleri yönünden oldukça yüksek bir düzeyi belirler. M.Ö. yapılan ahşap boyamalarında en çok kırmızı ve siyah renk kullanılmıştır.16.yy da ahşap boyama sanatı hakkındaki ilk bilgiler Avrupa ya ulaştığında büyük ilgi görmüş, basta İtalya olmak üzere Hollanda, İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinde geniş bir kesim tarafından çalışılmıştır. Mobilyaların boyanması ve üzerlerine resimler yapılarak süslenmesi ilk defa İtalya da moda olmuştur. Boyalı ve süslemeli mobilya modası hızla yayılmıştır.
Ahşap boyamada üst yüzey işlemlerinin gelişip zenginleşmesi bu alanda aralıksız ve yoğun araştırmaların sürdüğünü gösterir. Her yeni buluş, ahşap boyama endüstrisine yeni gereçler kazandırmaktadır. Ahşap boyama sanatı günümüzde bütün dünyada uygulanılan bir sanat dalıdır. Bugün ahşap boyama olarak bildiğimiz bu sanatın geçmişi kültürümüzde çok eskilere dayanmaktadır. Adını ilk olarak Edirne kari olarak duyuran bu sanat, 14. yy.dan sonra ahşap ve deri gibi çeşitli malzemeler üzerine uygulanmıştır. Ciltçilikte de uygulanan bu bezeme sanatıyla kök boya ve altın varak ile nakışlar yapılmış, lake denilen cila yapılarak son haline getirilmiştir. Bu bezeme sanatının çıkış noktası saray kenti Edirne’dir. Kapı kanatları, tavanlar, çeyiz sandıkları, dolap kapakları, para kutuları, ahşap pencere kepenkleri ve cilt kapaklarında kullanıldığı görülmüştür. Kimi zaman diğer ahşap süsleme teknikleriyle de beraber kullanıldığı olmuştur. Bunlar ahşap üzeri kakma ve oyma sanatlarıdır.
Edirne kari süslemede geleneksel Rumi motifler ( stilize edilmiş hayvan figürleri ), hatayı motifler ( stilize edilmiş çiçek desenleri ) ve Çin bulutu denilen motifler hâkimdi. Sonraları bu motiflere barok ve rokoko tarzı desenler de ilave edilmiştir. Buket halinde kurdeleli çiçekler ve vazolu demetler halinde de desenlemeler uygulanmıştır. Meyve motifleri, sepette tanzimler ve manzara, gemi gibi motifler de kullanıla gelmiştir. Bu motiflerde desenleri ortaya çıkarma amacıyla verilen ışık ve gölge; taramalar, tonlamalar ve konturlarla şekil almıştır. Boyalar ve benzeri yüzey işlem malzemeleri, ahşabın yüzeyinin düzgün, temiz ve dekoratif görülmesini sağlamakta, açık hava etkileri altında kullanılan ahşabı UV ışınlarına karşı korumakta, yağmur suyunu yüzeyde durdurmayıp, akıtılmasını kolaylaştırmaktadır. Bir sıvı içerisinde süspansiyon haldeki katı parçacıklardan oluşan boyalar, malzeme üzerine uygulandıktan sonra kuruyup, sertleşerek dayanıklı bir yüzey filmi meydana getirmektedir.
Ahşap boyaması, hemen hemen her dönemde karşımıza çıkmış bir sanat olarak görülmektedir. Ahşapta oluşturulan desenler, motifler geçmişten günümüze gelmiş, Osmanlı döneminde ilgisini arttırmıştır. Camiler, Hanlar, Hamamlar Saraylar içindeki özel odalarda çok sık bir şekilde kullanılmakla birlikte ayrı bir düzene geçmiş desenleri, ritimleri o dönemin sanatsal bakış açısını yansıtarak değişik şekillere yönlendirmiştir. .Birçok insanın uğraş vermediği ve günümüzde önemini yavaş yavaş yitiren boyama türlerinden biri olsa da Geleneksel Türk Sanatları adı altında önemi büyüktür. Tezhip sanatı ile birbirini desteklemişler motif ve desenleri ahşap oyamada etkileşim göstermiştir. ‘İçine Kuran-ı Kerim koyulsun diye özel kutular yapılmış ve desenleri ahşap üzerine tezhip olmuştur.
Ağaçtan hazırlanan eşyalar üzerinde yapılan boya, cila, vernik işlemlerinin tümüne ahşap boyama (üst yüzey işlemleri) adı verilir. Ahşap boyama eşyaların güzelleştirilmesi ve dış etkilerden korunması amacı ile yapılmaktadır.
Ahşap eşyaların güzelleştirilmesi ve dış etkilerden korunması amacı ile yapılan boyama, özellikle de vernikleme M.Ö. 200 Yılında Çin Han devrinde bulunmuştur. O zamana ait çalışmalar, üst yüzey işlemleri yönünden oldukça yüksek bir düzeyi belirler. M.Ö. yapılan ahşap boyamalarında en çok kırmızı ve siyah renk kullanılmıştır.16.yy da ahşap boyama sanatı hakkındaki ilk bilgiler Avrupa ya ulaştığında büyük ilgi görmüş, basta İtalya olmak üzere Hollanda, İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinde geniş bir kesim tarafından çalışılmıştır. Mobilyaların boyanması ve üzerlerine resimler yapılarak süslenmesi ilk defa İtalya da moda olmuştur. Boyalı ve süslemeli mobilya modası hızla yayılmıştır.
Ahşap boyamada üst yüzey işlemlerinin gelişip zenginleşmesi bu alanda aralıksız ve yoğun araştırmaların sürdüğünü gösterir. Her yeni buluş, ahşap boyama endüstrisine yeni gereçler kazandırmaktadır. Ahşap boyama sanatı günümüzde bütün dünyada uygulanılan bir sanat dalıdır. Bugün ahşap boyama olarak bildiğimiz bu sanatın geçmişi kültürümüzde çok eskilere dayanmaktadır. Adını ilk olarak Edirne kari olarak duyuran bu sanat, 14. yy.dan sonra ahşap ve deri gibi çeşitli malzemeler üzerine uygulanmıştır. Ciltçilikte de uygulanan bu bezeme sanatıyla kök boya ve altın varak ile nakışlar yapılmış, lake denilen cila yapılarak son haline getirilmiştir. Bu bezeme sanatının çıkış noktası saray kenti Edirne’dir. Kapı kanatları, tavanlar, çeyiz sandıkları, dolap kapakları, para kutuları, ahşap pencere kepenkleri ve cilt kapaklarında kullanıldığı görülmüştür. Kimi zaman diğer ahşap süsleme teknikleriyle de beraber kullanıldığı olmuştur. Bunlar ahşap üzeri kakma ve oyma sanatlarıdır.
Edirne kari süslemede geleneksel Rumi motifler ( stilize edilmiş hayvan figürleri ), hatayı motifler ( stilize edilmiş çiçek desenleri ) ve Çin bulutu denilen motifler hâkimdi. Sonraları bu motiflere barok ve rokoko tarzı desenler de ilave edilmiştir. Buket halinde kurdeleli çiçekler ve vazolu demetler halinde de desenlemeler uygulanmıştır. Meyve motifleri, sepette tanzimler ve manzara, gemi gibi motifler de kullanıla gelmiştir. Bu motiflerde desenleri ortaya çıkarma amacıyla verilen ışık ve gölge; taramalar, tonlamalar ve konturlarla şekil almıştır. Boyalar ve benzeri yüzey işlem malzemeleri, ahşabın yüzeyinin düzgün, temiz ve dekoratif görülmesini sağlamakta, açık hava etkileri altında kullanılan ahşabı UV ışınlarına karşı korumakta, yağmur suyunu yüzeyde durdurmayıp, akıtılmasını kolaylaştırmaktadır. Bir sıvı içerisinde süspansiyon haldeki katı parçacıklardan oluşan boyalar, malzeme üzerine uygulandıktan sonra kuruyup, sertleşerek dayanıklı bir yüzey filmi meydana getirmektedir.
Ahşap boyaması, hemen hemen her dönemde karşımıza çıkmış bir sanat olarak görülmektedir. Ahşapta oluşturulan desenler, motifler geçmişten günümüze gelmiş, Osmanlı döneminde ilgisini arttırmıştır. Camiler, Hanlar, Hamamlar Saraylar içindeki özel odalarda çok sık bir şekilde kullanılmakla birlikte ayrı bir düzene geçmiş desenleri, ritimleri o dönemin sanatsal bakış açısını yansıtarak değişik şekillere yönlendirmiştir. .Birçok insanın uğraş vermediği ve günümüzde önemini yavaş yavaş yitiren boyama türlerinden biri olsa da Geleneksel Türk Sanatları adı altında önemi büyüktür. Tezhip sanatı ile birbirini desteklemişler motif ve desenleri ahşap oyamada etkileşim göstermiştir. ‘İçine Kuran-ı Kerim koyulsun diye özel kutular yapılmış ve desenleri ahşap üzerine tezhip olmuştur.